NBA’deki gururumuz Furkan Korkmaz, Sözcü Gazetesi HaftaSonu’nda Yasin Yıldırım’a özel bir röportaj verdi. ABD’deki yaşantısı ve hayallerine dair detaylar veren Korkmaz, son dönemde ülkede artan ırkçı olaylar ve sonrasında yaşananlarla ilgili de konuştu
24 TEMMUZ 1997 İstanbul, Bakırköy doğumlu. 2.01 boyunda. Şutör guard veya kısa forvet oynuyor. Türk basketbolunun NBA’deki üç temsilcisindenbiri. Murat Murathanoğlu’nun başkanlığını yaptığı kulüpte 9 yaşında başlayan kariyeri, Anadolu Efes ve Banvit’in (kiralık) ardından, bu sezon play-off’ta Boston Celtics’e 4-0’la elenen Philadelphia 76ers’ta sürüyor.
Ay-Yıldızlı formayı da başarıyla terleten Furkan Korkmaz, SÖZCÜ HaftaSonu’nun konuğu oldu.
– Furkan , Furkan’ı hangi cümlelerle anlatır?
“Neler yapabileceğinin farkında olan, ne istediğini iyi bilen, hedeflerine ulaşmak için her şeyi göze alan ve olaylara birçok farklı noktadan bakabilen biri olarak tanımlayabilirim. Henüz genç olmama rağmen iyi ve kötü çok şey tecrübe etme imkânım oldu. Daha yolun başındayım. Öğrenmeye olan ilgimin bu yolda bana pozitif anlamda çok şey katacağını düşünüyorum.”
– NBA’e doğru zamanda gittiğine inanıyor musun?
“Kesinlikle evet. Bu kararı doğru zamanda verdim. Elbette bu işin çok farklı dinamikleri var; gittiğiniz şehir, oynadığınız takımın yapısı, size katabileceği şeyler gibi saymakla bitmeyecek farklı dinamikler. Bu nedenle doğru zamanda doğru yerde olmak önemli.”
– Yani genç ama tecrübeli.
“Bu yola olabildiğince erken çıkmanın tecrübe kazanmak açısından avantajlı olduğunu düşünüyorum. NBA her anlamda dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri ve onun parçası olmak hem saha içinde hem dışında çok şey öğretiyor.”
“İlk 2 seneye baktığımızda tecrübe eksikliği ve sakatlıklar nedeniyle istediğim fırsatları yakalayamadım. Bu sezon takım içindeki görevlerimin artmasıyla performansımda gelişme olduğunu düşünüyorum. Çoğu takıma göre farklı oynuyoruz ama fazla iniş-çıkış yaşıyoruz. Bu durum da benietkiliyor. Tüm bunlara rağmen Philadelphia’nın sistemine uyduğumu düşünüyorum.”
“Küçükken Kevin Durant’i beğeniyor ve takip ediyordum. Olgunlaşıp büyüdükçe kimseye benzememeye karar verdim. Yolun başındayım ama bir gün kariyerimin sonuna geldiğimde insanların benim hakkımda ‘Furkan farklıydı’ demesi en çok istediğim şeylerden biri. O nedenle farklı ve örnek biroyuncu olmak için çok çalışıyorum.”
– Orlando’daki ‘fanusun’ içinde neler oldu?
“Yapılabilecek en iyi organizasyon yapılmış. Her gün düzenli test olduk. Kampüs içinde uyulması gereken bir dizi kural var ve NBA yönetimi bu konuda hassasiyet gösteriyor. Oyuncuların boş vakitlerini geçirmeleri için çok farklı aktiviteler olduğunu söyleyemem, zaten maçlar başladıktan sonra hepimizin odağı tamamen basketbol oldu.”
– Bazı oyuncular oynamayı reddetti. İkilem yaşadın mı?
“Yaşamadım. Basketbolu çok özlemiştim. Bir an önce parkelere dönmek için sabırsızlanıyordum ve NBA’in bizlere en iyi ortamı hazırlayacağına dairen ufak bir şüphem yoktu. Dünyada daha önce eşine rastlanmamış bir organizasyon geçiriyoruz. ‘NBA Bubble’ (fanus) spor tarihine geçecek ve herzaman hatırlanacak bir organizasyon olacak.”
“NBA’de bire birler daha çok ön planda. Takım basketbolu oynayan çok az ekip var. Sistem tamamen oyuncuların bireysel gelişimi üzerinekurgulanmış. Avrupa’da ise takım olgusu ve sete set hücumlar çok daha fazla ön planda. NBA’deki oyun hızı Avrupa’ya kıyasla birkaç adım önde. Amerika sadece sporda değil her alanda ‘yıldız’ kavramı üzerine kurulmuş bir kültür. Müzikte, sinemada her şeyde.”
“Bu yaz takım opsiyonum var. İlk olarak takımımın alacağı kararı görmek istiyorum. Yaz için kendime plan yaptım. Özellikle kuvvet antrenmanlarına ağırlık vermeyi düşünüyorum. Amerika’da antrenman yapmak gibi bir planım da var. Ama ülkemi ve ailemi çok özledim. İlk defa milli takımsız bir yaz geçireceğim. Saha dışı projelere de ağırlık vermek istiyorum. Ülkemize özel tarihi güzelliklerin daha çok insan tarafından bilinmesi için çalışmalarım var.”
– Sosyal medyayı aktif kullanıyorsun.
“Buradaki yaşam ile ilgili çok fazla soru aldığım için Twitter hesabımdan ‘Inside the Bubble’ başlığı altında kısa bilgilendirme videoları çekmeye çalışıyorum. İşin sırrı şu: Herkesin hayatta en zevk aldığı şey basketbol ve oynanmaya başladıktan sonra insanın motivasyonu en yüksek seviyeye zaten çıkıyor.”
– George Floyd’un öldürülmesi, ‘Black Lives Matter’ süreci…
“Dünyanın her yerinde yaşananlar insanlık adına utanç verici. Birbirimize destek olmaya ihtiyacımız var. Şunu asla unutmamalıyız: Her şeyin temelinde eşitlik olmalı. Dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek istiyorsak bunu cinsiyet, din, dil, ırk, coğrafya demeden, herkes ve her şey için eşitliği savunarak yapabiliriz. Ben de bu yüzden maçlara sırtımda ‘Equality’ (Eşitlik) yazan formamla çıkıyorum. “